| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi) yere itmek | fling (someone or something) down f. |
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi bir yere) itmek | nudge (someone or something) (somewhere) f. | ||
|
Tom nudged the door open a crack. Tom kapıyı iterek birazcık araladı. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi bir şeye veya yere) itmek | prod into (someone or something) f. | ||
| Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi) zorla (bir şeye/yere) itmek | force (someone or something) into (something) f. | ||
